istanbul Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
Yetişkin ve Ergen Psikoloğu Psikolog 05057675885 Büşra Yurtsever
DEPRESYONUN EN GÜÇLÜ PANZEHİRİ YENİ BİR BİLİŞSEL ÇERÇEVE YARATMAKTIR
04/09/2018 DEPRESYONUN
EN GÜÇLÜ PANZEHİR’İ YENİ BİR BİLİŞSEL ÇERÇEVE YARATMAKTIR Genel
anlamda depresyon; duygusal, bilişsel, davranışsal ve somatik belirtiler içeren
bir duygudurum bozukluğudur. Depresyon duygusal, bilişsel, davranışsal ve
somatik belirtilerle kendini gösteren; bunun sonucunda bireyde çökkün bir ruh
haline, bireyin davranışsal etkinliklerinde bir azalmaya, zihinsel
etkinliklerde bazı değişikliklere ve yer yer bedensel bazı yakınmalara neden olan;
şiddeti bireyden bireye değişebilen bir duygudurum bozukluğu olarak
tanımlanabilir (Amerikan Psikiyatri Birliği 1994; Kennedy vd. 1998; Tuğrul ve
Sayılgan 1997). Depresyonun
etiyolojisine bakıldığında, psikososyal risk faktörlerinin çok önemli bir rolü olduğu
görülmektedir. Bu faktörler kişinin kendi depresyon geçmişi, kendine özgü
kişilik özellikleri, herhangi bir yakının kaybı, düşük sosyoekonomik düzey,
yetersiz sosyal çevre, olumsuz yaşam olayları, madde kullanımı ya da anksiyete
gibi bir başka bozukluğun varlığı olarak sıralanabilir. Ancak bu faktörlerin
her bireyde depresyona yol açacağı söylenememektedir (Kennedy vd. 1998). Depresyonun
bilişsel kuramında dört temel unsur olduğu ve bu unsurların depresyonuaçıklamada
büyük önem taşıdıkları ileri sürülmektedir (Fennel 1989; Freeman 1992). Buunsurlar;
a) bilişsel üçlü (cognitive triad), b) otomatik düşünceler, c) bilişsel
çarpıtmalar,d) işlevselolmayan şemalardır. a) Bilişsel
Üçlü: Bireyin kendini, dünyayı ve geleceği olumsuz
olarak algılamasıdır. Bireyin kendini değersiz, yetersiz, ahlaki (moral) ya da
fizikselolarak eksik algılamalarınıiçermektedir. Birey geçmişte olan olumsuz
olaylardan kendini sorumlu tutmakta ve başkalarıtarafından beğenilmediğini
düşünmektedir. Bireye göre bütün ilişkileri ve yaşantılarıolumsuzdur. Gelecek
hep umutsuz olarak algılanmaktadır (Beck 1995; Fennel1989). b) Otomatik
Düşünceler: Kurama
göre, yukarıda sözü edilen olumsuz düşünceler otomatikolarak ortaya
çıkmaktadırlar. Bu düşünceler kişi tarafından planlanmazlar, yargılanmazlarve
oluşumları çok çabuktur. Otomatik düşünceler çok kısadır ve kişi düşünceden çok
yaşadığı duyguya yoğunlaşır. Depresyondaki birey bu düşüncelerin doğru olduğuna
inanmaktadır. Olumsuz otomatik düşünceler bireyde yalnızca düşünce şeklinde
değilimge olarak da bulunabilirler. Depresyonun tedavisinde en önemli kavramdır
ve tedavideilk olarak otomatik düşüncelerle çalışılmaktadır (Beck 1995; Fennel
1989; Savaşır1996). c) Bilişsel
Çarpıtmalar: Depresyondaki bireyin kendini, dünyayı ve
geleceği olumsuz algılaması bilgi işleme sürecinde gerçekleşen bazı hatalardan
kaynaklanmaktadır. Bir başka anlatımla, bilgi işleme sürecinde bir hata
olduğunda algılama sürecinde de bazı hatalar olmakta ve böylece kişi herhangi
bir olayı çarpık bir biçimde değerlendirme eğilimine girmektedir. Bu durum depresyondaki
bireylerde kendini, dünyayı ve geleceği olumsuz algılama olarak göstermektedir. BİLİŞSEL ÇARPITMALAR : • Ya hep ya hiç tanı düşünme: Herhangi bir durumun bir süreç
içinde değerlendirilmek yerine
yalnızca iki boyutta ele alınmasıdır. • Felaketleştirme: Daha gerçekçi sonuçların
dikkate alınmadan geleceğin olumsuz değerlendirilmesidir. • Etiketleme: Kanıtların çok daha az yaralayıcı
sonuçlara yol açma olasılığını görmeden, bireyin
kendine ve diğerlerine yargılayıcı sıfatlar yakıştırmasıdır. • Seçici Algılama: Bir durumun özellikle belli bir
ayrıntısının algılanarak, diğer önemli
özelliklerin göz ardı edilmesi. • Abartma: Olumsuz olayların daha da
büyütülmesidir. • Aşın Genellerne: O andaki duruma çok uzak genel
bir değerlendirmenin yapılmasıdır. • Kişiselleştirme: Sıradan olumsuzluklardan bireyin
kendini sorumlu tutmasıdır. • Keyfi Çıkarsama: Kanıt olmadığı halde bazı keyfi
sonuçlara ulaşılmasıdır. • -meli, -malı cümleler: Kişinin kendine aşırı kurallar
koymasıdır. d) İşievselOlmayan Şemalar: Ara inançların oluşumu
genellikle çocuklukta başlamakta ve
yaşam boyu gelişmektedir. Bu tür inançlar oldukça kalıcı ve değişime
dirençlidirIer. Beck
ve arkadaşlarına göre işlevselolmayan şemalar üç grupta toplanabilir: başarı, kabul
edilme ve kontroL. Başarı grubunda olan bireyler kendilerine çok yüksek
standartlar koymaktadır.
Kabul edilme grubunda olan bireyler sürekli bir sevilme ihtiyacı içindedirler. Kontrol
grubunda olanlar ise sürekli olarak çevresini kontrol etme ve güçlü olma eğilimindedirler.
Bu şemalar herhangi bir durumda etkinleşebilmektedirler. Deprosyanun
gelişimi ve deprosyonla başetme kişilik tipleriyle yakından ilgilidir. Depresyonun oluşum süreci : Erken
yaşantılar, İşlevi olmayan sayıltılar,Kritik olaylar, Düşüncenin etkinleşmesi,
Olumsuz otomatik davranışlar ve Belirtiler ‘in varlığıdır. Davramşsal: Etkinlik düzeyinde düşme, sosyal
ilişkilerde azalma Motivasyonel: ilgi ve istek kaybı Bilişsel: Konsantrasyon güçlüğü,
kararsızlık, intihar düşünceleri Duygusal: Üzüntü, anksiyete, suçluluk,
utanç Somatik: Uykusuzluk, iştahsızlık... vb TEDAVİ SÜRECİ : İlk Tedavi için
kişinin uygunluğunun saptanması gerekir : • Ne tür bir depresyon
görülmektedir? Bipolar
depresyonda, intihar eğilimi yüksek gruplarda
ve endojen depresyonlarda ilk etapta bireyin hastaneye yatınlması ya da ilaç
tedavisi görmesi gerekebilmektedir. • Hangi şiddette depresyon
yaşanmaktadır? Depresyon
çok şiddetli ise ilaç tedavisi ya
da hastaneye yatınlma uygun olabilir. Bu sorunun yanıtını bilmek, acil müdahale gerektiren
belirtileri ve tedavide kullanılacak teknikleri belirlemek için de önemlidir. • Hastanın olumsuz düşünceleri
var mı? Hastada
Beck'in kuramında yer alan bilişsel üçlünün
olup olmadığı belirlenir. Ayrıca ümitsizlik ve intihar düşüncelerine özellikle dikkat
etmek gerekmektedir. • Hasta terapôtik işbirliğine
uygun mu? Eğer
hasta sorunlarını kendi başına çözmesi gerektiğine
ve tedaviden yararlanamayacağına inanıyorsa, bilişsel terapiden yararlanma olasılığı
düşecektir. • Hastanın baş etme beceri/eri
var mı? Baş etme
becerileri olan hastaların bilişsel terapiden yaralanma
olasılığı daha yüksektir. Tedavide kullanılan teknikler :
Davranışçı Teknikler, Bilişsel Teknikler ve Önlemeye Yönelik Teknikler . Bu
süreçte izlenilen yol : Tedavinin başlaması ve gerekli ilk müdahaleler. Olumsuz
otomatik düşüncelerin belirlenmesi.Olumsuz otomatik düşüncelerin
değiştirilmesi. Ara inançların belirlenmesi .Ara inançların değiştirilmesi. Ve
bu çalışmların sonunda tedavinin sonlandırılması ve Uzun dönemli terapiye temel
inançlara ulaşılması hedeflenir. Bilişsel değerlendirmenin
amaçlarını şöyle sıralamak mümkündür: •
Sorunun bilişsel-davranışçı formülasyonunu yapmak. •
Bu formülasyon doğrultusunda tedavi planı hazırlamak. •
Hastayı bilişsel-davranışçı yaklaşım konusunda bilgilendirmek. •
Tedavi için hastanın uygun olup olmadığını belirlemek. ilke
olarak, değerlendirmenin temel amacı, hastanın hangi tanı kategorisine
girdiğini belirlemek değil, sorunun bilişsel formülasyonunu yapabilecek düzeyde
bilgi edinmek olmalıdır. Davranışsal görüşme de: Sorunun kısaca tanıltılması, Sorunun gelişimi
üzerinde durmak, Sorun Davranışın Ayrıntılı Olarak
Betimlenmesi. Sorun davranışın sürmesinde etkili olabilen faktörler:
durumsal,davranışsal, bilişsel,duygusal,kişiler arası,fizyolojik ...açıklanmaya
çalışılmalıdır. Tedavide
kullanılabilecek Envanterler ve ölçekler : Beck Depresyon Envanteri-II (Beck
Depression Inventory-II; BDI-II) Otomatik DüşüncelerÖlçeği
(Automatic Thoughts Questionnaire; ATQ) FonksiyonelOlmayan Thtumlar
Ölçeği (Dysfunctional Attitudes Scale; DAS) Sosyotropi-Otonomi Ölçeği (Sociotropy-Autonomy
Scale; SAS) Beck Umutsuzluk Ölçeği
(Hopelessness Scale; HS) Boyun Eğici Davranışlar Ölçeği
(Submissive Acts Scale) Suçluluk-Utanç Ölçeği (Guilt and
Shame Scale) Sosyal Karşılaştırma Ölçeği
(Social Comparison Scale) Çocuklar için Depresyon Ölçeği (Children's
Depression Inventory) Kısa Semptom Envanteri (Brief
Symptom Inventory; KSE) Çok Yönlü Depresyon Envanteri
(Multiscore Depression Inventory; MDI) Minnesota Çok Yönlü Kişilik
Envanteri (MMPI) Depresyonda Bilişsel Tepkiler
Ölçeği (DBTÖ) Faktör Yaşam Kalitesi Ölçeği
(PCASEE Quality of Life Seale) Profiles of Mood Seale (POMS) Cognition Cheklist (CCL) WAIS·R Psikolog BÜŞRA YURTSEVER |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
SELEKTİF MUTİZM ( SEÇİCİ KONUŞMAZLIK) - 31/08/2018 |
Kişinin ,konuşma becerisi varken konuşamamasıdır. |
ÇOKLU ZEKA / ÖĞRENMENİN SEKİZ BİÇİMİ - 25/08/2018 |
Her insan eşsiz bir zeka birleşimine sahiptir. Eğitimin önündeki en temel zorluk budur |