istanbul Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
Psikolog Pedagog Çocuk Psikolojisi
danisman724@hotmail.com
“MASANIN BAŞINA GEÇİP DERS ÇALIŞMAYA BAŞLAYAMIYORUM”
27/04/2011 “MASANIN BAŞINA GEÇİP DERS ÇALIŞMAYABAŞLAYAMIYORUM” Çok yaygın olan düşüncelerdenbiridir. Buradaki en önemli şey; kişinin hayatıyla ilgili sorumluluk vekararları almak konusundaki istekliliğidir. Eğer bir hedefiniz varsa içinizdetüm engelleri aşacak güç var demektir. Hedefi gerçekleştirmek için ilerlenenyolda kişinin karşılaşacağı bazı faktörler vardır. Ailenin Sürekli Bir Şeyler İstemesi Aileler çocukları için her zaman eniyisini isterler. Onlara kendilerinin zamanında sahip olamadıkları her olanağısağlamak için uğraşırlar. Fakat bunu yaparlarken zihinlerinde farkında olmadançocuğun bunların karşılığını ödemesi gerektiği gibi bir kalıp oluşabilir.Örneğin; “Sofrayı kurmaya yardım et.” “Bana bir bardak su getir.” “Ütülenecek çok şey var, bir ucundan da sen tut.” “Evi temizlememe yardım et.” “Şu faturaları yatır da gel.” Bu gibi sözlerle aile çocuktanbeklentilerini dile getirir. Ailenin çocuklarından bu tür taleplerdebulunmaları en doğal haklarıdır. Bugüne kadar çocuklarına birçok sorumlulukyüklemişlerdir. Bu çocuğun ilerideki hayatında sorumluluk sahibi olabilmesiiçin çok doğru bir stratejidir. Ancak sınav dönemine giren bir çocuğun artıkçalışmaya ve öğrenmeye öncelik tanıması ve konsantre olması gerekir. Bu dönemde çocuğun ailesinindesteğine normalden daha fazla ihtiyacı vardır. Bu sadece maddi ihtiyaçlarınıkarşılamakla sağlanamaz. Çocuk anlaşılmaya, görevlerinin bir kısmından vazgeçipçalışmaya vakit ayırabilmek ister. Bu, çocuğun tüm sorumlulukları alınmalıdemek değildir, sadece küçük bir programlama yapmak gerekir. Onun bazıgörevlerini diğer aile fertleri arasında paylaştırmak uygun olur. İletişimde SandviçYöntemi Nedir? İnsanlar ilişkilerinde bir sorunyaşadıklarında “Beni yanlış anladı.” ya da “Beni anlamıyor.” derler. İletişimdesorunların aşılmasında ilk adım kişinin iletişimin sorumluluğunu kendi üstünealmasıdır. “Beni yanlış anladı.” yerine “Kendimi yanlış anlattım.” diyerekdurumu farklı açıdan nasıl anlatabileceğinizi değerlendirmeniz için birşansınız olur. Karşınızdakileri suçlamaya devam ettiğiniz sürece suçluyu onlarolarak gördüğünüz için, bir değişim yaratmak için çaba sarf etmezsiniz. Bir diyalogda mesajın ne olduğundançok, nasıl yapılandırıldığı bizi sonuca götürür. Sandviç yöntemi için ilkyapmanız gereken sıkıntınızı dile getirecek olan ana mesajdan önce,karşınızdaki kişinin olumlu bir yönünü belirtmenizdir. Sonra “ve” bağlacınıekleyip, size sıkıntı veren mesajı ekleyebilirsiniz. Burada “ve” sihirli birkelimedir. İnsanlar birbirlerini eleştireceklerinde öncesinde güzel sözlersöyleseler bile devamını “ama”, “fakat”, “ancak” gibi bağlaçlarla getirirler.Bir cümleye “ama” ile devam ederseniz öncesinde söyledikleriniz ne kadaranlamlı olursa olsun onları yalanlamış olursunuz. Bu, karşınızdakini savunmayageçirir, eleştirildiği yönünü nasıl değiştireceğini düşünmek yerine kendininasıl savunabileceğini düşünür. Ancak, “ve” alışık olmadığı bir ifadeolduğundan şaşıracak ve savunmaya geçmeden konu üzerinde ciddi olarakdüşünecektir. Örneğin; -“Anneciğim bana ne kadar değerverdiğinizi, benim için en iyisini istediğinizi biliyorum, ben de bunun içinelimden geleni yapıyorum ve bu yoğunluk içinde evdeki tüm sorumluluklarımayetişemiyorum. Bu konuda bana biraz esneklik sağlarsanız ben de derslerime dahaçok konsantre olabilirim ve bana her konuda olduğu gibi bunda da anlayışgöstereceğinizden eminim.” -“Benden çok fazla iş istiyorsunuz vebu da çalışmama engel oluyor. Beni biraz anlasanız ne olur sanki.” demektendaha etkili değil mi? Ya da ailenizin size sert tepkilervermesi mi sizi rahatsız ediyor? Çözüm yine sandviç yönteminde. “Babacığım benisık sık uyarman yanlışlarımı göstermen, bana, beni ne kadar çok sevdiğinianlatıyor ve bu uyarılarını yaparken biraz daha yumuşak, sakin bir dilkullanırsan ben seni daha iyi anlayabilirim, bana sevginden dolayı gösterdiğinçabanın hakkını verebilirim.” Bu yöntem, insanların tüm ilişkilerindekullanabilecekleri bir sözlü iletişim yöntemidir. Arkadaşlara Çok Fazla Vakit Ayırmak ve Onları Kıramamak - Önceliklekendi kişiliğinizi bilip, sonra karşınıza çıkan insanların sizinle uyuşupuyuşmadığını değerlendirmelisiniz. Yanınızda oturan kişi arkadaşınız olmakzorunda değil. Başka bir sınıftan hatta başka bir okuldan bambaşka bir çevredenbiri de arkadaşınız olabilir. Gerçek arkadaşlıklar bireylerin birbirlerinioldukları gibi kabul ettikleri ve değer verdikleri temeller üzerine kurulur. - Elbettearkadaşlarınızla vakit geçireceksiniz, ama ne zaman ve ne kadar görüşeceğinizinkontrolü sizde olmalı. - Birkişiye hayır demenin pek çok yolu vardır. Yine sandviç yönteminikullanabilirsiniz. Eğer arkadaşınıza hayır derken onları değil istedikleri şeyikabul edemeyeceğinizi hissettirebilirseniz, size gerçekten değer veripkararınıza saygı duyuyorlarsa anlayışla karşılayacaklardır. - Sizgerçekten önceliğinizin ne olduğunu belirlediyseniz, “Arkadaşlarımı kaybetmemekiçin onlara ayak uyduruyorum.” gibi bahanelere ihtiyaç duymazsınız. Teknolojik Engeller Televizyonların,bilgisayarların, telefonla konuşma isteğinin bağımlılık yaptığı herkesçebilinir. Bağımsız olduğumuzu göstermenin yolu siz istediğiniz zaman onuizlemektir. Kapatmak için televizyonun veya bilgisayarın düğmesine hiçbasamıyorsanız artık bağımlısınızdır. Çalışmaplanınızda hangi saatlerde ne izleyeceksiniz, ne kadar sürecek belirlenmişolmalıdır. Aksi takdirde zaman su gibi akıp giderken sizin haberiniz bileolmaz. Her gündefalarca çalan telefon öğrencilerin dikkatini dağıtmada bir numaradır. Birazönce ayrıldıkları arkadaşlarıyla tekrar konuşacak birçok şey bulabilirler. Eğertelefon görüşmelerinize engel olamıyorsanız şu önerilerimize kulak verin. - Gününbelli saatlerinde telefonunuzu açık tutun ve sadece bu saatlerde telefon etme,mesaj yollama işlemini yapın ve arkadaşlarınızın sizi bu saatlerde aramalarınısağlayın. - Evdedersin başına oturduğunuzda “Acaba ___ arayacak mı?” “Acaba mesaj geldi mi?”gibi endişeler taşımamak için telefonu kapatıp odanın dışında bir yerde tutun. - “İşimvar çalışmam lazım.” gibi kavramları arkadaşlarınıza telefonda söylemektençekinmeyin. - Sizisık sık arayan ve durumunuzu anlamayan arkadaşlarınıza tavrınızı takınıp,programınızı hatırlatıp veya onu telefon açma saatinde arayabileceğinizi söylemelisiniz. Bağlarınızı Kesin Size engelolan bir durumdan kurtulmak, bağımlılıklarınızı azaltmak için “Bağları Kesmek”çok etkili bir tekniktir. Televizyon, bilgisayar, telefon ya da size hiçfaydası olmayan, sizi sürekli olumsuz etkileyip motivasyonunuzu zayıflatan amakıramadığınız için hayatınıza dahil ettiğiniz arkadaşlarınızla da bağlarınızıkesebilirsiniz. 1. Gözlerinizi kapatın ve rahatlayın. 2. Bağlarınızı kesmek istediğiniz kişiyi/nesneyi karşınızdagörün. 3. Bunu düşündüğünüzde vücudunuzun herhangi bir yerinde birhis oluşacak. Sizi üzen bir olayı düşündüğünüzde vücudunuzda çeşitli değişimleryaşamışsınızdır. Bu değişim; kalp atışı hızlanması, mide bulantısı, boğazdüğümlenmesi, bir yerinizin uyuşması olabilir. 4. Bu belirtiye 1 ile 10 arasında bir değer verin. Konuyu düşündüğünüzde aklınıza ilk gelen rakam, bilinçaltınızıno belirtiye verdiği değerdir. 5. Sizin vücudunuzdan çıkan bir bağ, o nesne/kişininvücudunun neresiyle bağlantı kuruyor, tespit edin. Bilinçaltınızda, hayatınızda olan her kişi ve cansız nesnelerile sizin aranızda somut birer bağ vardır. Örneğin, bu kişi ile sizinaranızdaki bağ; ip, ışık, boru vb. bir şey olabilir. Gözünüzü kapatıp bağınızıkesmek istediğiniz kişi/nesneyi karşınızda hayal ettiğinizde vücudunuzun biryerinden çıkan bağların, karşıdakine bağlandığını göreceksiniz. 6. Bu bağ neye benziyor? Somutlaştırın. 7. Bu bağın hangi duyguları temsil ettiğini belirleyin. 8. Bu bağı neyle kesmeniz gerekiyorsa onunla kesin. (makas,bıçak, yakmak..) Bu tamamen sizin bilinçaltınıza kalmış, o mutlaka bir çözümbulacaktır. Uygulamayı bitirdikten sonra tekrar belirtiyi ölçün. Hala var iseona yeni bir değer verin ve tekniği o belirti geçene kadar sürdürün. Ayrıca bağlarınızı kestiğiniz nesne/kişiyle aranızda zamanlaöncekinden zayıf da olsa yeni bağlar oluşabilir. Bu yüzden her gün gözlerinizikapatıp bir bağ oluşup oluşmadığını kontrol edin. 9. Semptomu ölçün. Azaldığını ya da ortadan kalktığını farkedin. 10. Gözlerinizi açın ve rahatlayın. Bu tekniği düzenli olarak uyguladığınızda tümbağımlılıklarınızdan kurtulduğunuzu ve ders dışındaki olayların aklınızı kolaykolay çelemediğini göreceksiniz. Bu yazının kaynağı olarak Bülent Şenyürek ve Zeynep Müge Kasaroğlu'nun "NLP ile Sınav Serüveni" adlı kitabı kullanılmıştır. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TELEVİZYON VE ÇOCUKLAR - 16/06/2011 |
TELEVİZYON VE ÇOCUKLAR |
KEKEMELİK TEDAVİSİ - 18/05/2011 |
KEKEMELİK TEDAVİSİ |
ÇOCUKLARDA KEKEMELİK - 12/05/2011 |
ÇOCUKLARDA KEKEMELİK |
ÇOCUKLARDA KEKEMELİK - 12/05/2011 |
ÇOCUKLARDA KEKEMELİK |
ÜVEY ANNELER VE ÇOCUKLARI - 04/05/2011 |
ÜVEY ANNELER VE ÇOCUKLARI |
BOŞANMIŞ ANNE-BABALAR VE ÇOCUKLARI - 27/04/2011 |
BOŞANMIŞ ANNE-BABALAR VE ÇOCUKLARI |
ÖLÜM ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI? - 27/04/2011 |
ÖLÜM ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI? |
HİPERAKTİVİTENİN TERAPİYLE TEDAVİSİ - 27/04/2011 |
HİPERAKTİVİTENİN TERAPİYLE TEDAVİSİ |
ANNE-BABANIN TUTARLI DAVRANMASI NE DEMEKTİR? - 27/04/2011 |
ANNE-BABANIN TUTARLI DAVRANMASI NE DEMEKTİR? |
Devamı |